YILBAŞI : İÇKİ, EĞLENCE VE PİYANGO...
YILBAŞI : İÇKİ, EĞLENCE VE PİYANGO...

AZİZ ARSLAN
-2025 Yılını geride bırakırken; bir yıl daha geçti ömürden hiç anlamıyor insan geçip giden yılların ardından öylece baka kalıyor. Bediüzzaman'ın ifadesiyle; Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur. Dolayısıyla 2026 yılına girerken; Ecnebiler ve Yahudiler tarafından kutlanan yıl başı gecesinde, Müslümanlar havai fişeklerle, patlatılan şampanyalı içkilerle, kumar/şans oyunlarıyla, sınırsız eğlencelerle kutladı. Müslümanların bu içler acısı halini gördükçe, futbol sahalarında bağırıp ve çağıran taraftarlar gibi bende buradan haykırmak istiyorum. Ey ecdad Osmanlı neredesin. Senki vatana, millete, bilime, sanata, medeniyete, dine, devlete kısaca insanlığa 6 asır, 7 düvele; Kur'an ve Sünnet anayasasını icrâ ettirdin. Şimdi ey ecdat, kalkta bak torunların ne hâldedirler.
Kıymetli okurlarım!
En dehşet verici olan nedir biliyor musunuz, yapılan ahlaksızlıklara ve haramlara göz yummak ve yaygınlaşmasını teşvik etmek.
Meselâ...
Cami (ibadethanelere) veya okullara yakın yerlerde "piyango" ve "şans oyunları" içki (alkol) satışlarının kanun maddesi veya genelgelerle yasaklanmış olması. Ama okul ve ibadethanelerden uzak yerlerde satabilirsiniz serbestiyeti var.
Hülâsa;
Bu ayette göre; Allah Teâlâ'nın mülkün de, siz kafanıza göre hukuk/yasa mı? belirliyorsunuz.
"Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz."
(Mâide Suresi Ayet-90 - Diyanet Meâli)
Devletin birimleri sahte içki, yasal olmayan kumar, bahis, şans oyunları ile mücadele ederken, şunu mu diyor. Bakanlığa bağlı birimlerin onayı ile yasal olan yerlerde içki alıp içebilirsiniz. İddia ve şans oyunlarını oynaya bilirsiniz diyor...
Hali hazırda; bu saçma sapan uygulamaları ancak batı taklidi, ne olduğu belirsiz bir sistem de görebiliriz. Helâl/haram İslam'ın emirlerine göre değil sadece bizim kontrolümüz de olsun ama haram işlemeye devam edin demektir.
Peki neden aynaya bakmıyoruz, empati yapmıyoruz ve tefekkür etmiyoruz? Yanlış ve kötü davranışlarda neden ısrar ediyoruz? Bu yanlış davranışlar Allah’ın gazabına sebeptir. Hayat anlamsız bir var oluş değil; Aksine hayat, hayırlı faaliyetler alanıdır ve bu faaliyetlerin karşılığını bulacağımız ebedi âleme bir geçiş noktasıdır. Bu noktaya gelmeden önce bizlere verilen ömrün muhasebesini yapabilmektir.
Aklıma gelmişken Bediüzzaman'ın bu ifadesini dikkatlere sunmadan geçemeyeceğim:
"Zaaf-ı dine sebep olan Avrupa medeniyet-i sefihanesi yırtılmaya yüz tuttuğu bir zamanda ve medeniyet-i Kur’ân’ın zuhura yakın geldiği bir anda, lâkaydâne ve ihmalkârâne, müsbet bir iş görülmez. Menfîce, tahripkârâne iş ise, bu kadar rahnelere maruz kalan İslam zaten muhtaç değildir."
Hâsılı...
İlla hak, illa hakikat.
Vesselâm.