ELEŞTİRİDEN KORKAN ŞEHİR VE ÖZVERİLİ DOKTORLAR
Batman’da kırk yılı aşkın gazetecilik serüvenimde nice olaya tanıklık ettim. Şehrimiz gelişiyor, büyüyor; ama ne yazık ki bazı alışkanlıklarımız da bu gelişimin gölgesinde değişmeden sürüp gidiyor.

Nedim ARSLAN
-Eleştiri, bana göre bir sanat gibidir. Yol gösterir, yanlışları düzeltir, karanlığa ışık tutar. Bir yazıda kimseye hakaret etmiyorsan, karalamıyorsan, hedefin kötülemek değil doğruyu söylemekse, bu bir düşmanlık değil; topluma hizmettir. Ama gelin görün ki, bu anlayış Batman’da pek yerleşmemiş. Bir kurumla, bir idareyle ya da bir konuyla ilgili eleştirel bir yazı kaleme aldığınızda hemen “bizden değil” damgasını yersiniz.
Adeta gizli bir düğmeye basılır ve size karşı görünmez bir duvar örülür. Trafik tıkanıklığını, sağlık sorunlarını, su arızalarını, pahalı yaşamı, yatırımları ya da spordaki aksaklıkları yazın; hemen iletişim kanallarınız kesilir. Neden mi? Çünkü burada eleştiren değil, alkışlayan sevilir. Oysa biz ne yağcılık yaparız ne de yalakalık. Çünkü o da ayrı bir “maharet” ister. Bizim maharetimiz, gerçeği yazmak, doğruyu söylemek, halkın sesini duyurmaktır. Varsın bazıları alınsın, varsın bazıları kızsın… Bu memleketin gerçek sahipleri halktır, biz de halkın içinden geldik.
Günün adamı olmadık, olmayacağız da. Bu şehirle birlikte büyüdük, burada olduk ve burada kalacağız.
ACİLDEKİ SESSİZ KAHRAMANLAR
Ülke genelinde sağlık alanında büyük sıkıntılar yaşanıyor. Batman da bundan nasibini alıyor. Randevu almak başlı başına bir çile; aylar sonrasına gün bulabiliyorsunuz. Tetkikler, raporlar, muayeneler derken süreç uzadıkça uzuyor. Yine de, nüfus yoğunluğuna rağmen bölgemizde sistem bazı illere göre biraz daha hızlı işliyor, belki de bu bir teselli.
Batman Bölge Devlet Hastanesi’nin yükü çok ağır. Eski binanın fiziki yapısı artık yetersiz, yeni yapılan ek bina da ne yazık ki sorunlara çözüm olamadı. Hijyen eksiklikleri, kalabalık koridorlar, havasız ortamlar vatandaşın en büyük şikayeti. Bu şikayetlerin günden güne büyüdüğü de en büyük gerçek. Tüm bu tabloya rağmen, bir de sessiz kahramanlar var: Acilde nöbet tutan, gece gündüz demeden çalışan genç doktorlar…
Kimi zaman bir çocuk ağlamasıyla, kimi zaman bir annenin feryadıyla irkilip görevine koşan o doktorların gayretine her defasında tanık oluyoruz. Her meslekte olduğu gibi, işini özveriyle yapan da var, isteksiz davranan da. Ama özellikle Batmanlı, Diyarbakırlı, Mardinli genç doktorlarımızın hastalarına ilgisi, samimiyeti ve gayreti göğsümüzü kabartıyor. Ülkenin dört bir yanından gelerek şifa dağıtan bu hekimlerin emeği, Batman’ın yorgun ama umut dolu gecelerine ışık oluyor.
İyi ki varsınız…
Bu şehir, sizin gibi özverili insanlarla ayakta duruyor.
Bugün bu şehirde her kim bir iyiliğe, bir düzeltmeye niyet ediyorsa, bilsin ki yalnız değildir. Gerçeği söyleyen bir kalem, bir yürek kadar değerlidir. Zor günlerde bile görevini aksatmayan doktor, doğruları dile getiren gazeteci, hakkın yanında duran vatandaş; hepsi aynı zincirin halkasıdır. Bir şehir, susmayan kalemlerle ve tükenmeyen vicdanlarla ayakta kalır.
Karanlık ne kadar koyu olursa olsun, bir yerden mutlaka bir ışık sızar.
Yeter ki o ışığı görebilecek kadar yürekli olalım…