BÖLGEDE YOK, BATMAN’DA VAR!
Batman gündemi gerçekten de çok hızlı değişen bir yapıya sahip. Olayların ardı arkasına gelmesiyle kentin nabzını tutmak kimi zaman zorlaşıyor.
Nedim ARSLAN
-
Bir taraftan çevre yollarında art arda yaşanan trafik kazaları, diğer taraftan kent merkezinin neredeyse tüm mahallelerinde görülen sopalı, bıçaklı ve silahlı saldırılar… Bunların yanında son bir haftadır Batman merkezli yürütülen geniş kapsamlı bahis operasyonları da gündemin en üst sıralarında yer alıyor.
GÜNDEMİ TUTMAK ZOR, ÇÜNKÜ BATMAN HIZLA DEĞİŞİYOR
Son dönemlerde bölgemizde ve ülkenin birçok kentinde önemli yatırımlar, dikkat çekici değişimler yaşanıyor. Vicdanımızı bir kenara bırakmadan söylemek gerekirse Batman da bu değişimden payını alıyor. Kentin farklı cadde ve noktalarında yapılan düzenlemeler, yeni projeler ve yenilenen alanlar şehre değer katıyor. Biz de her defasında emeği geçenleri takdir ederek, “Allah razı olsun” diyerek minnetimizi dile getirmişizdir. Daha önceki yazılarımda da vurguladığım gibi; bu şehir ve bu halk, iyinin de kötünün de hakemidir. Yeri geldiğinde kimin ne olduğunu çok iyi bilir, yaşananları da kolay kolay unutmaz.
Esas olan, insanların kendisini öne çıkarması değil; halkın iyi ile kötüyü ayırt etme kudretine sahip olmasıdır. Yazımızın başlığında özellikle dikkat çekmek istediğim nokta şu: Batman’ın klasik sorunu işsizliktir ve bunu artık herkes ezbere bilir. Ancak bugünlerde bu konuya değinmek bile anlamını yitirmiş durumda. Çünkü kentin gündemi artık başka başlıklara yöneliyor. Zaman zaman Batman huzurlu bir kent olarak anılsa da gerçekleri göz ardı etmemek gerekiyor. Bölgedeki iller Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Gaziantep bahis, kumar ya da organize yapılanmalarla gündeme gelmezken, Batman merkezli özel operasyonlar birçok ile eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor. Bu durum, ister istemez “Bu işte bir gariplik var” dedirtiyor insana. Yine de hayırlısı diyelim…
TEKNOLOJİ ÇAĞI : AKIL SİZDE KONTROL SİZDE
Son teknoloji öyle hızlı ilerliyor ki, baş döndürücü değişime ayak uydurmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bu sadece basın sektöründe değil; sağlık başta olmak üzere hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar birçok evde ve iş yerinde manuel telefonlar vardı. İnsanlar evine ya da iş yerine sabit telefon almak için aylarca sıra beklerdi. Bugün ise o dönemler birer hatıra niteliğinde. Tuştan ibaret ilk GSM telefonları bile artık geçmişte kaldı. Basın sektöründe hurufatlı matbaalardan entertip dizgi dönemlerine, oradan klişeli baskılara, en son ofset tekniğine geçildi. Ama artık kabul etmek gerekiyor ki ofset tekniği de yakında “eski” olarak anılacak.
Çünkü çağ; dijitalin, hızın, yapay zekânın ve teknolojinin çağıdır. Beğenseniz de beğenmeseniz de tüm imkanlar sizi daha kolay, daha hızlı bir hayata taşımak için var. Ancak unutmamak gerekir ki en büyük güç yine insanda… Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, onun sahibini yönlendiren yine sizin aklınızdır. İnsan beyni, doğru temeller üzerine kurulursa her şeyin hakimi olabilecek bir kapasiteye sahiptir. Yeter ki temel bilgi doğru atılsın, öğrenme azmi korunsun ve kişi kendini geliştirmeye devam etsin. Teknoloji sizi kontrol etmesin; siz teknolojiyi şekillendirin.
Güzel günler dileğiyle.
