‘VİRÜS PSİKOLOJİMİZİ BOZDU’

Sağlık Yayın: 23 Aralık 2020 - Çarşamba - Güncelleme: 23.12.2020 11:57:17
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Klinik Psikolog Dila Soğancı, “Kişilerin yaşanan salgından kendilerini korumak adına günlük yaşam ritüellerine ve işlerine odaklanmakta zorluk yaşadıklarını görmekteyiz. Uyku ve beslenme problemleri, bunun yanında obsesif düşünceler ve fobiler oldukça fazla görülen ruhsal rahatsızlıklar haline gelmiştir” dedi.

Psikolog Dila Soğancı, salgın hastalıklarda küresel korkuyla mücadele konusunda bilgi verdi. Virüsün insanları ruhsal açıdan da olumsuz etkilediğini belirten Dila Soğancı, “Tüm insanlık tarihi boyunca insanlar çaresi bulunamayan ve yaşam tehdidi oluşturan hastalıklardan hep korkar olmuştur. Son dönemin ise en korkulan salgını, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Kovid-19 adı verilen hastalığa yol açan korona (korona) virüsü salgınıdır. Virüs 100'den fazla ülkeye yayılırken ilk başta ülkemizde görülmemiş olmasına rağmen, insanları psikolojik açıdan son derece olumsuz etkilemeyi başarmıştır” diye konuştu.

Pandemi döneminde görülen bazı ruhsal problemlerde artış yaşandığını söyleyen Klinik Psikolog Soğancı, “Krizler beklenmedik bir anda ortaya çıkarak, bir takım olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Sağlık Bakanımızın yaptığı açıklamadan sonra, insanlar panik yaşayarak, var olan kriz psikolojileri olumsuz yönde oldukça etkilenmiştir. Sosyal medyada üzerinden doğru-yanlış birçok bilgi ile bireyler korku, panik, stres ve endişe yaşarken; uyku ve beslenme problemleri, bunun yanında obsesif düşünceler ve fobiler oldukça fazla görülen ruhsal rahatsızlıklar haline gelmiştir. Kişilerin yaşanan salgından kendilerini korumak adına toplu ortamlarda bulunmama, toplu taşıma kullanımından kaçınma davranışları sergilerken, günlük yaşam ritüellerine ve işlerine odaklanmakta zorluk yaşadıklarını görmekteyiz” şeklinde konuştu.

PANİĞE KAPILMAK MI, SAKİN KALMAK MI DOĞRU?

Kaygı ve panik halinde uzman yardımı almak gerektiğini belirten Dila Soğancı, “Yaşanılan salgın hastalık sonucunda kişilerin yaşadığı korku ve kaygı kişileri sağlık konusunda bilinçlenmesine neden olurken kişilerin kendilerini koruması adına alınacak önlemler hakkında da bilgi sahibi olunmasını sağlamıştır. İnsanoğlunu en çok ürküten ve baş etmekte zorlandığı şeyin belirsizlik olduğunu düşünürsek, tedavinin bulunamaması, her geçen gün dünyada ölümlerin oluşu, ülkemizde görülmüş oluşu kişide ölüm korkusuna neden olabiliyor. Psikolojik sağlığımızı koruyabilmek adına yaşanan salgın hastalığa karşı farkındalık oluşturulması gerekmektedir. İlk olarak panik halinden çıkarak, belirsizliklere odaklanmadan, yaşanan durumu kabul edip,  günlük ritüellerimizi bozmadan önlemler almamız gerekmektedir. Eğer kaygınız, panik halinizin üstesinden gelemiyorsanız, duruma yönelik fobiler oluştuysa bir uzmana başvurulması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Bilinmeyen şeyin her zaman korkutucu geldiğini bu sebeple doğru bilgi almanın önemli olduğuna değinen Soğancı, “Korku bulaşıcıdır, bilmediğimiz şeyden her zaman korkarız. Sosyal hayatta konu hakkında herkes bir korkusunu veya kaygısını paylaşırsa kişilerin yaşadığı korku ve kaygı artmış bir şekilde bulundukları ortamdan ayrılırlar. Virüs geldi gelecek korkusuyla kişilerin yaşadıkları panik durumu, kendilerini çaresiz ve çıkmazda hmelerine neden olduğu bilinmektedir. Bu duygu durumunu azaltabilmek adına, günlük hayatımızda yaşanan salgın konusunun azaltılması, sağlıklı ve güvenilir sitelerden bilgi alınması, salgına karşı bireysel önlemlerin alınması etkili olacaktır. Hastalık hastası (hipokondriazis) ve ya obsesif-kompülsif bozukluk tanısı alan bireylerin hastalığa yakalanma ihtimalini çok az dahi arttırabilecek her tür durum ve mekândan fobik bir şekilde kaçınma eğilimi görmek oldukça mümkündür. Kişinin zihnine hakim olmaya çalışmasıyla ilerleyen süreçlerde, iş, aile, romantik ve sosyal ilişkilerinde sorun yaşamasını kaçınılmasıyla, kişinin yaşam kalitesi düşmekte ve paralel depresyon gibi ikincil psikolojik rahatsızlık yaşıyor olunuyor” sözlerine yer verdi. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.